Şube Başkanı İbrahim Etem YILMAZ açılış konuşmasında şube olarak kadınlar gününü kuru kuru mesajla kutlamak yerine istedik ki bütün bayan üyelerimizi bir araya getirip onları tanıştırıp kaynaştırmak istedik. Şube olarak bizim iki tana geleneksel etkinliğimiz vardı, bunlardan 1 i iftar 2.si piknik bundan sonrada 3. Olarak kadınlar gününde bir etkinlik yapmak. Tekrar hepinizin kadınlar gününü kutlar iyi eğlenceler dilerim…. dedi.
Dünya Kadınlar Günü (08 Mart) ilk kez 1800'lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma şartları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında, fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak 129 kadının ölmeleriyle gündeme geldi.
Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlandı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.
1930’da seçme,1934’te seçilme hakkı tanınan kadına günümüzde ne giyeceğini,seçme hakkı verilmemektedir.Yıl 2013ve kamusal alan yalanıyla meşrulaştırılmaya çalışılan keyfi dayatmalar hala sürdürülmektedir.Başörtüsünün kadını kamusal alandan mahrum etmenin bir aracı olarak kullanılmaktadır.12 Eylül 2010tarihinde yapılan Anayasa Referandumu’nda kadınlara pozitif ayrımcılık hakkı tanındığı halde,kamuda çalışan kadınlar arası ayrımcılığın sürüyor olması kabul edilemez.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav); ‘’İmanca en olgununuz,ahlakça en güzel olanınızdır.Ahlakça en güzel olanınız,kadınlara en iyi davranınızdır.’’ hadislerinde de belirttiği gibi,kadına değer vermek,dinimize göre bir medeniyet projesi değil,bir ahiret projesidir.
Ancak bizlerde, günlük hayatta kadın olarak kendimizi nasıl görmek istediğimize karar vermeliyiz. Kadın ;Bir vakıfta gönüllü olarak çalışıyordur, çok yakında kişisel resim sergisi açacaktır, iyi bir okurdur ve güzel makaleler kaleme alıyordur, ebru sanatçısıdır ya da ayda bir kimsesiz çocukları ve yaşlıları ziyaret ediyordur; ama ortaya koyduğu ve kendisini anlamlı bulduğu bir meşguliyeti vardır.
Şurası bir gerçek ki çocuklarımız artık saçını süpürge eden anneler istemiyor, internette sörf yapmayı bilmeyen anneler çocukların gözünde onları hiçbir zaman anlamayacak kişiler oluyor.
Bu bağlamda ;hak verilmez alınır diyerek gücümüzü birleştirmeli,sesimizi daha güçlü bir şekilde duyurmalıyız.
Kamusal alanda çalışan ,Değerli arkadaşlarım;Sizlerin burada olmanız ise, bu bilince sahip olduğunuzun bir göstergesidir.
Memur –Sen Konfederasyonu olarak’’Kamuda Kılık Kıyafet Özgürlüğü İçin 10 Milyon İmza’’kampanyası kapsamında topladığımız 12 milyon 300bin imzanın önünde hiçbir gücün duramayacağını söylüyoruz.
Kişi hak ve özgürlüklerin iadesini isteme adına;18 Mart’ta iş yerlerine sivil kıyafetle girerek bu çağ dışı yasağı yok sayacağız.’’Kadına ancak asalet ve şeref sahibi kimseler değer verir,onları hor gören ve onlara ihanet edense kötü ve aşağılık kimselerdir.’’hadisini kılavuz kabul ederek;
8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla taleplerimizi şöyle sıralamak istiyoruz.
-Kadın cinsel ve ticari bir meta olarak görülmesin.Televizyonlarda kadını değersizleştiren müstehcen sahnelerin insanlığı tehdit ettiği bilinsin
-Çalışan kadınların çalıştıkları kurumlarda mutlaka kreşler açılsın
-Meclis iç tüzüğü dâhil, kadınların çalışma ve sosyal hayatta önlerine konulan engeller kaldırılsın,
-Şiddet gören kadına yönelik koruma tedbirleri güçlendirilsin,can emniyeti sağlansın,
-Kayıt dışı istihdam edilen kadınların iş güvenceleri sağlansın
-Kadınların doğum izni,süt izni gibi haklarının önündeki engeller kaldırılsın,
-Kadınların yetersiz olan ücretli izin süreleri uzatılsın,
-Eş durumu tayinleri yapılamayan 1.518öğretmenin mağduriyeti giderilerek, aile bütünlükleri sağlansın,
-İnancı, kimliği ve kişiliği nedeniyle mağdur edilen ve bedel ödetilen bütün kadın ve kızların hakları iade edilsin, istiyoruz.
8 Martları beklemeden; Birliğimizi her daim muhafaza etmek ümidiyle, günümüz kutlu, geleceğimiz aydın olsun arkadaşlar…