Kim demiş her şeyin bitişi ölüm
Destanlar yayılır mezarımızdan
Bizim dünya görüşümüzü benimseyen insanlara, sanki bilinç altımıza kazımak istercesine “sendikacılık sizin işiniz olamaz” denilerek, bu alan başkalarının tekelindeymiş gibi gösterilmeye çalışıldı. Eylem yapmak, itiraz etmek, sorgulamak, hak aramak bizim gibi düşünen insanların işi olamaz düşüncesi kabul ettirilerek, benimsetilmek istendi. Materyalist ve sol dünya görüşüne sahip insanlar ancak bu işi yapar düşüncesi benimsetilmek istendi.
Bize siz hayır hasenat yapın, vakıf kurun ama bu alana girmeyin gibi mesajlar hep bilinç altımıza yerleştirilmiş dayatmalardır. Oysa bizim inancımızın bizim ecdadımızın ortaya koyduğu prensiplerin başında şu vardır. Kötülüğe karşı durmak, zulmü önlemek, haksızlığa dur demek, iyilik yapmaktan daha iyidir.(Def-i mazarrat, celb-i menafiden evladır-Mecelle)
Bu yanlış algı Mehmet Akif İnan önderliğindeki bir grup aydınımızın attığı adım ile yıkılmış ve bütün dünyaya sendikacılığın tam da bizim işimiz olduğunu, çağın en büyük hizmet alanlarından birisinin sendikacılık olduğunu ispatlamıştır. Sendikacılığın bir grubun ve zümrenin menfaatini kollayan bir hareket olmadığını toplumun tüm kesiminin güvencesi olduğunu göstermiştir.
Bunun yanında bireyin hak ve hukukunu korumak adına da toplumun bütün gücünün bir kişiyi korumaya kullanılacağını göstermiştir.( Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için.)
28 Şubat süreci ülkemizin bekası ve milletimizin selameti açısından bu alanın ne kadar önemli olduğunu bize göstermiştir. Sözde adı sendika olan bu yapıların milletimize neleri reva gördüğünün hepimiz canlı şahidi olduk.
Allah a binlerce şükürler olsun ki gerek 27 Nisan sürecinden gerek 17-25 Aralık operasyonunda , özellikle de 15 Temmuz darbe girişiminde ülkesini ve vatanını koruyan, bu ihanetlere dur diyen bir sendikanın var olduğunu dost düşman herkese ispatlamıştır.
Bizler de bu sendikanın bu hareketin bir neferi şubesi olarak Akif İnan ın bize çizdiği rotadan sapmadan ilkelerimizden asla ödün vermeden milletimize ve çalışanlarımıza bilhassa Eğitim-Bir-Sen üyelerinin hizmetkarı olmaya devam ediyoruz.
Bu göreve talip olurken ve görevde bulunduğumuz 4 yıl boyunca asla kişisel menfaatlerimizi gözetmedik. Hep toplumun ve üyelerimizin hak ve hukukunun yanında olduk. Bu sendikayı asla bir mevki ve makama atlama tahtası olarak görmedik ve kullanmadık.
Geçmişte yaşanan bazı yanlışların sendikamızı ne hallere getirdiğinin bilinci ile her zaman hizmeti ön planda tuttuk. Bugün Balıkesir de Eğitim -Bir -Sen’in kurumsal kimliği ile toplumun tüm kesiminde saygın ve güvenilir bir kurum olarak kabul görmesinin altındaki en büyük gerçek budur. Çünkü insanlar yaptığınız işi hangi gaye ile yaptığınızı mutlaka sorgulayacaktır.
Eğitim çalışanlarının sorunlarına bu samimiyet ve gayret ile yaklaşması şubemizi ilimizde çok kısa bir sürede yetkiye taşımış ve bugün rakipleri ile arasındaki fark yaklaşık 2500’e ulaşmış durumdadır.
Bizler Eğitim Bir Sen Balıkesir 1 Nolu şubesi olarak bu ilkeler doğrultusunda kararlı adımlarla yolumuza devam etmekteyiz . Geçtiğimiz yıllar içinde yüzlerce üyemizin bireysel mağduriyetini engelledik ve onların haksız cezalandırmalarını ortadan kaldırmayı başardık. Bilhassa üyelerimize sunulan hukuk desteği tabanımızda büyük bir memnuniyetle karşılanmaktadır. Milli Eğitim camiasından yöneticisine öğretmenine, memurundan hizmetli personeline kadar çalışanların tamamı bizim sorumluluk alanımızdadır.
Sendikacılık alanda sahada yapılan bir hizmet türüdür. Gitmediğiniz yer sizin değildir, Ulaşmadığınız birey kaybedilmiş bir bireydir; düsturu sendikacılığın ana ilkesi olmalıdır.
Dört duvar arasına sıkıştırılmış , bürokrasi ve siyasete dayalı yürütülen sendikal hareketin kalıcı olması mümkün değildir. Bu şu anlama gelmez. Bu kurum ve kişilerle asla bir arda olunmaz gibi yanlış anlam taşımamalıdır.
Bizim söylediğimiz şey bu kesimlerle iletişimi asla koparmadan onlarla birlikte çalışanlara hizmet verirken kurumsal ve kişisel bağımsızlığımızı muhafaza etmek olmazsa olmazımızdır.
Bugün siyaset ve bürokrasiden beslenerek yol almaya çalışanların çok kısa zaman içinde ne kadar büyük bir hata yaptıklarını anlamaları geç olmayacaktır. Bizler Eğitim-Bir-Sen Balıkesir 1 Nolu Şube olarak göreve geldiğimiz günden beri kıldan ince ve kılıçtan keskin olan bu çizgide yolumuza devam ediyoruz.
Haksızlık kimden gelirse gelsin buna asla rıza göstermeyeceğimizi açık bir şekilde gösterdik.
Bakanlığın eğitimde çalışanlara patinaj çektiren uygulama ve kararlarının hiçbirine kayıtsız kalmadık. Sessiz kalmadık.
Performans sistemine, rotasyon sistemine, mülakat ile öğretmen atamasına, özür grubu atamalarındaki yanlışlıklara ve Öğretmenlik Meslek Kanununa verdiğimiz tepkiler, bizim sendikacılıkta ilkeli duruşumuzun birkaç örneğini oluşturmaktadır.
Değerli dava arkadaşlarım!
30 Ekim 2022 tarihinde yapmış olduğumuz 6. Olağan Genel Kurulumuz ile bir kez daha kardeşlik hukukunu gözeterek, daha da güçlenerek bu süreçten çıktık. Bu süreçte desteğini ve duasını esirgemeyen tüm teşkilat üyelerimize ayrı ayrı teşekkürü bir borç bilirim.
Bu iş bir gönül işidir. Küçük ikballerin değil büyük ideallerin peşinden koşan bireyler olmak durumundayız.
Makamlar geçicidir. Asıl olan baki kalan şu gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır. Çünkü Dünya Sultan Süleyman’a kalmamışsa bize de kalmayacağı kesindir.
Saygılarımla.
Kim demiş her şeyin bitişi ölüm, Destanlar yayılır mezarımızdan
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ